Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | hakkında olmak | concern f. | ||
These articles concern the plight of the refugees. Bu makaleler mültecilerin kötü vaziyeti hakkındadır. More Sentences |
||||
Genel | hakkında olmak | be about f. | ||
I have no idea what this is about. Bunun ne hakkında olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. More Sentences |
||||
Genel | hakkında olmak | deal with something f. | ||
Genel | hakkında olmak | revolve around f. | ||
Genel | hakkında olmak | go f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | hakkında olmak | deal with f. |